Adana’dasınız. Arabanıza bindiniz. Direksiyonu meltem esintisine doğru yani güneye kırdınız. Hop! 30 dakika sonra sahil kenarında çayınızı içiyorsunuz veya liman üstünde şirin tekneler ve muhteşem deniz manzarasıyla taptaze balığınızı yiyorsunuz; Ormanın içinde mis kokulu çamların arasından süzülen masmavi deniz ruhunuza işlerken siz mangalınızı yakıyorsunuz ve ailece neşe içinde gününüzü geçiriyorsunuz.
Fakat bir şeyler eksik buralarda diyorsunuz kendi kendinize. Bir şeyler eksik. Adını koyamadığınız bir şeyler. Kasabanın eski yapıları ne şirin ve nostaljik ne de modern ve kullanışlı. Bir kısım sahil beton ile doldurulmuş, bir kısım ise hiç insan eli değmemiş şekilde bekliyor.
Şimdiki Belediye bir şeyler yapmaya, bir şeyleri değiştirmeye çalışıyor ama bütçe yetersizliği ve bürokratik zorluklar bunu oldukça güç hale getiriyor.
Neresi mi burası? Adana’nın muhteşem sahiline ev sahipliği yapan Karataş ilçesi…
Hadi Adanalı(halk)bu ilçeye sahip çıksın diyelim demesine de, bölgeye önce ciddi bir stratejik turizm planlaması ve şehir planlaması gerekiyor. Tabi sonra da ilçenin ciddi bir imaj düzenlemesine ihtiyacı var. Bu düzenleme olmadan nasıl sahip çıksın ki Adanalı? Bırakın sahil ilçemizden Turizm geliri elde etmeyi Adanalı parasını hala ta Mersin’e, Alanya’ya Çanakkale’ye yatırıyor. Kendi sahilimiz varken başkasının sahiline gidiyoruz. Paralarımızı Mersin’e, Antalya’ya, Muğla’ya yatırıyoruz. Bizim neyimiz eksik ki? Biz neden kendimize güvenmiyoruz ve kendimiz için mücadele vermiyoruz? İşsizlikte rekor kıran Adanalı gençlerimize iş imkanları doğsa fena mı olur? İnanın sadece Karataş’ın turizm pastasından pay almasının Adana’ya sosyal ve ekonomik yönden sağlayacağı fayda yıllık 10 milyarlarca Lira değerinde olacaktır.
Nasıl ki Nisan’da düzenlenen karnaval ile Adana çekim merkezi haline gelmiştir Karataş da Turizm yönünden bir cazibe merkezi haline getirilmelidir. Hatta karnaval döneminde Karataş ilçesinde de etkinlikler düzenlenebilir ve insanlar Karataş’a otobüsler ile taşınabilir. Yüzlerce daha başka fikir dökülecektir mutlaka yeter ki yüzümüzü Karataş’a da çevirelim.
Bu konuda Büyükşehir Belediyesinin ve Valiliğin öncülüğünde hızlı ve etkili adımlar atılması Adana’nın kaderini her yönüyle değiştirecektir. Ve bunun için yetkililerin yapması gereken inanın çok değil. Sadece ilk kartopunu tepeden aşağıya yuvarlasınlar.