Adana Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde 8 yıldır başkanlık görevini yürüten Ali Refah Keskin, spor muhabirimiz İrfan İşisağ ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdi. Üye sayısından, tesisleşmeye, kendi elektrik üretkenliğinden, sportif başarılara kadar birçok önemli hamlelere imza attıklarını belirten Başkan Keskin, en büyük icraatlarının ise kulüp içindeki ‘kenetlenme’ olduğunun altını çizdi.
RÖPORTAJ: İRFAN İŞİSAĞ
Adana Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde 8 yıldır başkanlık görevini yürüten Ali Refah Keskin, spor muhabirimiz İrfan İşisağ ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdi. Üye sayısından, tesisleşmeye, kendi elektrik üretkenliğinden, sportif başarılara kadar birçok önemli hamlelere imza attıklarını belirten Başkan Keskin, en büyük icraatlarının ise kulüp içindeki ‘kenetlenme’ olduğunun altını çizdi.
ATDSK yalnızca Adana’nın değil ülke sporuna milli sporcular yetiştiren, tesisleşmesiyle örnek olan bir kulüp haline geldi. Bunu nasıl başardınız?
Bunu tabiî ki tek başıma başarmadım. Yönetim kadromuz ve en önemlisi kıymetli üyelerimizin katkılarıyla başardık. Kulübümüzün kuruluş tarihi 1969 yılı ve bizlerde 8 yıllık görev sürecinde inanılmaz özveride ve çalışma arzusuyla çalıştık ve ortaya da herkesin gıptayla baktığı bir kulüp çıktı.
Her defasında üyelerinizle olan ‘birlikteliğe’ vurgu yapıyorsunuz. ATDSK’yı nasıl özetlersiniz?
Çok büyük bir aileyiz. Birbirine hoşgörülü, saygılı insanlardan oluşan bu kulüp 1200 üyeye sahip. Burada insanların birbirlerine olan bakış açısı muazzam ve ortak payda tenis sporu yapıp bu güzide tesiste güzel zamanlar geçirmek. Herkesin birbirlerine olan saygısını da unutmamak gerekiyor.
Bayrağı teslim aldığınız 8 yıl içerisinde yönetiminizle birlikte nasıl farkındalık yarattınız?
Tabi ki 1969 yılında kurulan bir kulüpten bahsediyoruz. 2000’li yıllara kadar önemli işlere imza atılmış. Atanlardan Allah razı olsun. Ancak 2000 yılından sonra ivme kaybeden bir yapıya bürünmüş. Ben ve yönetim kadromuz kendi elektriğimizi üreten, 10 olan kort sayısını 16’ya yükselten, milli sporcular yetiştiren ülke sporuna hizmetler eden bir ATDSK var karşımızda.
Bunca başarının sırrını öğrenmek istiyorum. Nasıl başardınız bunca güzel şeyleri?
Biz çok büyük bir aile olduk, bence başarının sırrı kesinlikle bu.. Saygıyı ve hoşgörüyü getirdik. Yatırımlarda kendi elektriğini üreten Türkiye’de tek kulüp olma özelliğini elimizde bulunduruyoruz. Bu anlamda eşi benzerimiz yok.. Aylık 600 Bin TL elektrik fatura geliyordu. Bu sayede ürettiğimiz için yüzde 70’ini biz karşılayabiliyoruz. Buradan kazandığımız paraları da Türk sporuna harcıyoruz.
Başarılı bir iş insanı aynı zamanda spor adamısınız. Prensipleriniz var mıdır?
Çocuklara yatırım yapmayı çok seviyorum bir kere.. Belki de iki kulvarda da başarılı olmamdaki sebep kendi kendimi sürekli sorgular, 1 taşla 2 kuş vurmayı severim. Prensip olarak ise ‘bugün kulüp için ne yaptın’ diye kendi kendime sorarım. Üyelere de bunu sormasını da sağlıyorum. Zaten bu gibi sorgulamalar hem spor hayatımda hem de iş hayatımda bana olumlu geri dönüşler sağlamıştır.
4 dönemdir başkanlık koltuğunda oturuyorsunuz. Hayal kırıklığınız ya da sizi en çok üzen şey ne oldu?
Olmaz mı? Hemen arkamızda Milli Emlak’a ait bir arazi vardı ve atıl durumda duruyordu. Biz dedik 50 Milyon TL yatırım yapalım, yer tahsilini istedik. 28 dönüme oturmuş kulübümüzle entegre olabilecek bir pozisyona sahipti. ITF Asya pazarına dönmek istiyor. Avrupa tıkanmış durumda.. Türkiye’de iki kıtayı birleştirdiği için Türk tenisinin kalbini burada atmasını istedik. Ama öncesinde pandemi sonrasında deprem bu durumu yavaşlattı sonra çevre ve şehircilik müdürlüğü de kendi arsasına kendi yerleşti.
Kulüplerin tüzükleri çok önemli bir o kadar da değerlidir. ATDSK’nın tüzüğünden bahseder misiniz?
Bizim amacımız öncelikle Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Sağlam Kafa Sağlam Vücutta Bulunur’ sözüdür. O felsefeyle yola çıkarak Adana Tenis Dağcılık Kulübü’nü 1969 yılından bu güne kadar Türk tenisine, bölge tenisine ve il tenisine çok büyük hizmetler yapmış bir kulüp olmasıdır. Kurucularımızdan, devlet büyüklerimizden, büyükşehir belediyeden tutun ilçe belediyelerin tümüne ve iş adamlarına sonsuz teşekkür ediyoruz.
Göreve geldiğinizde 389 olan üye sayısı şimdi 1200’e ulaştı. Burada neyi dikkate almamız gerekiyor?
389 üyemiz vardı biz gelmeden önce.. Aslında 1969- 2000 yıllarda üye sayısı binleri geçmiş ama sonra gerileme dönemi olmuş. Şuan izin versek 1200 rakamı daha da artar ama her şeyin bir kapasitesi olduğu için de kulübümüzün de bir kapasitesi var. Kulüpten ayrılan ya da hayatlarını kaybedenlerin dışında herhangi bir artışa izin vermeme kararı aldık.
Maalesef depremde hayatını kaybeden 3 sporcunuz var. Nasıl etkilendiniz?
ATDSK ailesi Adana’daki depremde 3 sporcumuzu kaybettik.. İnanılmaz üzüldük. İkiz kardeşler vardı aralarında. O çocuklarımızın adlarını ölümsüzleştireceğiz. Onların çok sevdiği kortlara adlarını vereceğiz. Bu en büyük arzumuz. İsimlerini iki kapalı kortlarımıza vereceğiz. Her gün idman yaptıkları yerde isimleriyle anılacaklar. Mekânları cennet olsun.
16 korta sahip bir ATDSK var karşımızda. Bu sayı sizce yeterli mi?
Göreve geldiğimiz zaman kort sayımız 10’du.. Şuanda ise kort sayımızı 16’ya yükselttik. Ensel olarak bu imkansız ama boysal olarak bunu yapabiliriz. Öncelikli olarak hedefimiz 2 tane kapalı kort kazandırıp onların üzerine açık kort yapmayı istiyoruz. Bizlerin olduğu yerde hedefler asla bitmez.
Tenis sporu sponsorsuz asla olmuyor diyenleri sayısı fazla. Katılıyor musunuz?
Katılmamak elde mi? Tenis sporu kesinlikle sponsor desteği olmadan yürümüyor. Bu sadece tenis sporuyla bağdaştırmamak lazım. Hangi branşı yaparsan yap öksüz kalıyor. Belki de Türkiye’de çok cevherler vardı ama işte sponsor bulamadıkları için o yeteneklerini gösteremediler, kayboldular. Ama tenis sporunda sponsorsuz organizasyonlar çok ama çok zor.
Gençlik ve Spor İl Müdürü Muzaffer Çintimar’ın çalışmalarını nasıl değerlendirirsiniz?
Bir kere çok kıymetli ve sporun içinden gelmesi çok büyük bir artı.. Kendisi eski milli bir atlet olmasıyla bizleri gayet iyi anlıyor ve Adana’da her branşta olduğu gibi tenis sporunu da çok katkıları olmuştur. Devlet baba gibi yanımızda.. Elinden gelenin fazlasını yapıyor. Böyle bir ismin Adana’da görev yapmasından onur ve şeref duyuyorum. Birlikte sosyal projeleri de yaptık. Her projede kendisine de destek olmaya çalışıyorum. Umarım görevinde uzun yıllar kalır.