Toprağı anlamak salt toprak bilimi okumak ile olmuyor, temel bilimler yanında tarih ve sosyoloji de bilmek gerekiyor. Toprağı anlamak için toplumların dinamiğini ve tarihin işleyişi ile arasındaki diyalektik ilişkiyi doğru algılamak gerekir.
Sorunun insanla başlaması insanın tarihi ve onun yaşamsal faaliyetlerinin açıklanması ile başlamaktadır. İnsanın insan olma sürecinde yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için oluşan ihtiyaçların karşılanması ile başlayan süreç bu soruların yanıtı olarak kabul edilmelerdir. İnsanın ne zaman evrimleşerek insan olmaya başladığının bilinmesi ve ilk ihtiyaçlarının ne olduğunun bilinmesi için en doğru bilgi arkeolojik kazı sonuçları ve ondan sonra gelen yazılı anlatımlardadır.
Bilgi çağına giren dünyanın bazı bölgelerinde halen tarım toplumunu yaşayan insanların bulunması geçmişten günümüze insan-tarım ilişkisinin anlaşılmasında önemli bir kilometre taşı olarak irdelenmektedir. İnsanın bir kısmının bilgi çağında yaşadığı dünyamızda halen bazı insanların neolitik dönemi yaşamları insanın tarım ile ilgili bilgi birikimini net bir şekilde açıklamaktadır. Yeni Papunagine, Afrika’daki bazı kabileler ve Brezilya’daki Amazon yerlileri halen hasırdan yapılmış ve etrafı çamurla sıvanmış evlerde oturmakta, toprak işleme ağaçla toprak açılmakta ve beslendikleri bitkilerin tohumları toprağa gömülmekte, toprak kaplarda yemek pişirilmekte ve su taşınmaktadır. Bugün ki bilgi toplumunun bu süreçten geçtiği dikkate alındığında toprak-insan ilişkisinin evrimi ve yaratıcılığının sonuçları daha net olarak görülmektedir. İhtiyaçtan doğan alet kullanma ile başlayan ve bugün en üst düzeyde teknoloji geliştiren insanın ilk yaşama kaygısı ile başlattığı süreç bugün aynı şekilde devam etmektedir.
İnsanın yaşam yolculuğunda şu ana kadar kat ettiği aşamalar
İnsanın insan olma süreci ile başlayan ve birisinin birisinden daha fazla pay almasını sağlayan ve bu uğurda binlerce yılık yaşamda müşterek oranda yaşama savaşının geldiği nokta olarak görüyorum.
Mağara yaşamından 104 katlı gökdelenlere,
Mahrem yerlerini bitki yaprağı ile kapatan yaşamdan günde birkaç defa değişen süit takım elbiselere,
Avcılık ve toplayıcılıktan lüks Restoranlara,
Ok fırlatmaktan kıtalar arası balistik füzelere,
Uçurtmadan uzay gemilerine,
Öküz ile çekilen kanılardan, saate 500 km hızla giden süper iletken trenlere,
Saldan modern uçak gemilerine
Organik gıdalardan transgenik olarak üretilmiş gıdalara
Anadolu insanlığın tarım ve toprakla tanıştığı alanlardan biridir. Aşıklı Höyük kazıları MÖ 7200-5000 yılları arasında ilk sürekli köy topluluklarına geçen yarı göçebe topluluklar çanak çömleği düzenli kullanmaya başlamışlardır. Çanak çömlek kullanımını kerpiçten evlerin yapımı izlemiştir. Bugün halen Ortadoğu evleri kerpiçten yapılmaktadır. Yemenin birçok kentinde üç kata kadar kerpiçten evler yapılır. Kerpiç ve sıva için kullanılan kilin farklı olduğu ve her toprağın kullanılamayacağı ta o zamandan belirlenmiş olacak ki ileriki dönemlerde seramik, çini ve tuğla sanayiinde belirli toprakların kullanıldığı ve belirli bölgelere yoğunlaştıkları belirlenmiştir. Tabii çanak çömlek yapımındaki gelişme ile kil tableti kullanımına geçilmiş midir bilinmiyor fakat aynı coğrafyada olması bu ihtimali güçlendirmektedir. Neolitik dönem genel olarak değerlendirildiğinde çiftçilik ve çobanlığın yaygınlaştığını göstermektedir. Arkeolojik verilerle Anadolu’da Çatal höyükte ilk yaşamın belirtileri ortaya çıkmaktadır.
Mezopotamya da üretim ilişkileri gelişmiş ve üretim atışı ve artı değerler için ev odaları yetmeyince daha büyük binalar inşa edilmiş ve Tanrının evi bu binalara (tapınaklara) taşınmıştır. Üretimin artışı ve nüfusun artışı ile ilk sınıfsal farklılıkları barındıran kentler oluşmaya başladı. Tapınaklarda başlayan farklılaşma süreci kendini tarım ve sanayi farklılaşmasına kadar süregelmiştir. Bir dönemler kadınların elinde bulunan çömlekçilik, şarapçılık ve dokumacılık erkeklerin eline geçmiş ve bölgede yeni zanaat oluşmuştur. Bu süreç ile Mezopotamya’da erkek egemen toplum süreci başlamış oldu. (DEVAMI YARIN)