Bugün günlerden 5 Ocak bundan 101 yıl önce bugün Fransızlar Adana’da çekilmiş, Adana kurtuluşunu bağımsızlığını ilan etmiştir.
Adana’da 1902-1994 yıllarında yaşamış eski belediye başkanı ve milletvekillerinden Kasım Ener, ’Çukurova -Kurtuluş Savaşında Adana Cephesi’ adlı kitabında söz konusu kurtuluş hikâyesini şu sözlerle ele almıştır:
“Türk birliğinin 20 Aralık 1921’de Adana şehrini teslim alışını göz önünde tutarak, 5 Ocak kurtuluş bayramı gününün yanlış olduğunu ileri sürenler vardır. Ankara Anlaşması’nın uygulanması sırasındaki olaylar ile politik durum incelenmeden bu durum doğru görülür. Nitekim 1958 yılında İçişleri Bakanlığı törenin 20 Aralık’ta yapılmasını bildirmişti. Ancak bu istek halk üzerinde büyük tepki yarattı… Fransızların isteği üzerine boşaltma işi 4-5 Ocak tarihine dek uzatıldığından işgal görevlilerin bir kısmı henüz Adana’da bulunuyordu. Askeri birlikler ise Mersin ve Payas’a çekilme işlemini bütünlememişlerdi… Muhittin Paşa’nın 5 Ocak 1922’de Genelkurmay Başkanlığı’na bildirdiği gibi Adana ve dolaylarının işgali sona erip, halkın tüm erkinliğine kavuştuğu bayram olarak kabul edilmesi doğru idi…”
Mustafa Kemal Paşa 31 Ekim 1918’de geldiği Adana’da 11 gün kalmış, etrafın ve halkın durumunu inceleyerek bunu Genel Kurmay Başkanlığı’na bildirmişti. Bu telgraflarda sadece mevcut durum değil, ileriye dönük düşünce ve uyarılar da yer almıştır.
Liman Von Sanders Paşa’nın “Yenildik, bizim için her şey bitti” sözüne karşılık, yetkiyi teslim alan Mustafa Kemal Paşa “Savaş müttefikler için bitmiş olabilir ama bizi ilgilendiren savaş, kendi istiklalimizin savaşı, ancak simdi başlıyor” karşılığını vermiş mücadeleye ne olursa olsun kaldığı yerden devam etmişti.
İskenderun’a asker çıkararak işgal girişiminde bulunurlarsa İngilizlere ateş açılacağını, zamanın hükümet ve başbakanına telgrafla bildiren Mustafa Kemal Paşa, aynı zamanda kendine bağlı kumandalara da benzer bir emir vermişti. Bu emre göre denizden İskenderun’a çıkartma yapmak isteyen İngiliz ve Fransızlara ateşle karşı konulacaktı. Adana’dan verilen bu ilk emir Türk Kurtuluş Savaşı’nın ilk emridir. Yıllar sonra, 15 Mart 1923’te Adana’ya tekrar gelen Mustafa Kemal Paşa bu durumu şu sözleriyle dile getirdi: “Bende bu vekayiin ilk hiss-i teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur…”
1918-1922 ARASINDA NE OLDU?
Birinci Dünya Savaşı’nda yenilen ve Sevr Anlaşması’nı imzalamak zorunda kalan İstanbul Hükümeti’nin 23 Kasım 1918 tarihli, Adana ve dolaylarının boşaltılmasını zorunlu kılan kararı ilde büyük tepki ile karşılandı. Durumu protesto eden, böyle bir harekâtın yaratacağı vahim hadiseleri vurgulayan bir telgraf dönemin İçişleri Bakanına yollandı.
Kısa süre sonra işgal kuvvetleri Mersin limanından Çukurova’ya girdi ve Adana’yı işgal etti. Bu işgal sırasında Türklere ait bütün sembol, arma, işaret ve levhalar yok edildi. Fransızlar kendi birlikleri içinde özellikle Ermeni askerleri bölgeye getirdi. Suriye’den getirilen Ermenilerden 70 bini Adana’ya, 12 bini Dörtyol’a, 8 bini Saimbeyli’ye yerleştirildi. Antep ve Maraş çevresine de 50 binden fazla Ermeni getirildi. 1918-1919 yıllarında Adana’da tam bir terör ve cinayet dönemi yaşandı.
10 Temmuz 1920’de Ermeniler Türklere yönelik saldırı girişiminde bulundu ve bunun sonucunda on binlerce Türk Toroslara doğru kaçtı. Dört gün süren bu hareket tarihe ’Kaç Kaç’ olayı olarak geçti.
ÖRGÜTLENME VE ZAFER
Adana ve yöredeki Türkler, baskılara ve saldırılara rağmen örgütlenerek Kilikya Milli Kuvvetler Teşkilatı’nı oluşturdu. 20 Kasım 1918’de Kilikya Müdafai Hukuk Cemiyeti kuruldu. Cemiyet yönetimi Rifat Menemencioğlu, Nabi Menemencioğlu, Ali Münif Yeğenağa, Ali Cenani ve Rüstem Bey’den oluşuyordu. Çukurova, bölgelere ayrılarak, her bölgeye milis kuvvetleri ve komutanı atandı. Şubat 1920’den itibaren milli kuvvetler düşmana karşı zaferler kazanmaya başladı.
1920’de Toroslardan Fransızlara saldırı başlatıldı. 27 Mayıs 1920’de Fransız orduları komutanı Menil, milli kuvvetler tarafından esir alındı. Kar Boğazı Olayı olarak bilinen olay, Kuvayi Milliye’nin ilk siyasi zaferidir. 28 Mayıs 1920’de Fransızlar Mersin-Adana hattına çekildiler ve kuzey Çukurova (Kozan ve diğer dağlık bölgeler) tamamen kurtarıldı.
5 Ağustos 1920’de Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Çakmak ve milletvekilleri Pozantı’ya geldi, burayı il haline getirerek Pozantı Kongresi’ni yaptılar. Fransızlar bölgede Kasım 1920 sonlarında ağır yenilgiye uğratıldı. Fransa, TBMM hükümetini resmen tanıdı. Türk-Fransız barış anlaşması, 20 Ekim 1921’de Ankara’da yapıldı. Buna göre 5 Ocak 1922’de Fransızlar Çukurova’dan tamamen çekildi. Fransızlarla gidemeyen veya yerli olan Ermeniler de bölgeden çekildi. 120 bini tekrar Suriye’ye, 30 bini Kıbrıs veya İstanbul’a gitti.”
Adana’mızın düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümünü bu duygu ve düşüncelerle can-ı gönülden kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, istiklal ve istikbal uğruna toprağa düşerek şehadete yürüyen şehitlerimizi rahmetle, gözünü budaktan esirgemeyip ölümü korkutan gazilerimizi minnet ve şükranla yad ediyorum.
Adanalıyık özgürlük ve bayrağa sevdalıyık