Teknolojinin hayatımızdaki yeri ve önemi elbette ki tartışılamaz. Teknolojiyi kullanarak oturduğumuz yerden pek çok işimizi halledebiliyor ve zamandan tasarruf sağlayabiliyoruz. Teknoloji bana göre iyi ve yerinde kullandığı takdirde büyük bir güçtür.
Ya aksi durumda! Yani amacı dışında gereksiz ve fazla bir şekilde kullanıldığı ise sonuçları bir o kadar yıkıcı ve mahvedici oluyor. Bu mahvedici etkiler de maalesef ki çocuklarımızı küçük yaşlarda etkilemeye başlıyor.
Günümüzde ailelerin şikâyetçi oldukları, uzmanların ise bıkmadan usanmadan sürekli dile getirdikleri çocukların teknoloji bağımlılığı maalesef giderek artıyor. İşin en iç acıtan yanı ise bu bağımlılığın zaman süresince daha küçük yaşlara inmesi. Daha konuşmayı beceremeyen çocuklar akıllı telefon kullanmayı, youtube girip video izlemeyi yetişkinlerden daha iyi yapıyorlar. Yaşları ilerledikçe de yaşları ile birlikte bağımlılıkları da artıyor.
Şimdi tatil dolayısıyla ailelerin çoluk çocuk bir araya geldikleri günlerde bu gibi durumları daha net analiz etme imkanı doğuyor. Ellerine telefonlarını, tabletlerini alan çocuklar bir odaya çekilerek ellerindeki telefonlara sarılıp gömülüp kalacaklar.
Çocuklar bu şekilde gittikçe asosyal bireyler olarak sadece kendi kurdukları sanal dünyalarında mutlu mesut(!) yaşamaya devam edecekler.
Şimdi bu çocukları böyleyse bunların ilerisi ne olur varın siz düşünün. Hayatı oyun olmuş, internet olmuş sanal çocuklar… İnsanlarla muhabbet etmekten kaçan, toplumdan kopuk, kendi oluşturdukları sanal alemlerinde mutlu olan çocuklar… Uzmanlar uyarıyorlar. Telefonu, interneti sınırlı verin çocuklarınıza bağımlı olurlar diye. Ama duyan kim?
Bu konuda en büyük sorumluluk anne ve babalara aittir. Çünkü günümüzde çok sayıda anne ve baba çocuklar kendilerinden bir şey istemesin, sessiz sedasız otursunlar da he yaparlarsa yapsınlar kafasını yaşıyorlar. Bu nedenle onların odalara kendilerini kapatmaları birçok anne ve baba için endişe verici bir durum değil günün rahat geçmesi için iyi bir fırsat oluyor.
Bir çocuk yetiştirmek dünyanın en kutsal ve en önemli görevlerinin başında gelir. Anne babalar önce bunun farkına varmalı ve ilk başta kendilerine çeki düzen vermelidir. Telefon öyle ortalarda dolaşmamalı, anne babalar saatlerce çocuklarının gözlerinin önünde telefonlarla uğraşmamalıdır. Çünkü çocuğun aynası annesi ve babasıdır. Ondan ne görürse onu yapar. İnternet ve oyun elbette hakları ama belirli ölçüler dahilindedir.
Anne babalar gerek ev işleri gerekse de çalışma hayatının getirdiği yorgunlukla kendilerine zaman ayırmak ve dinlenmek istiyorlar. Çocuklarla vakit geçirmek evde onlarla oyun oynamak onlara zor gelebilir. Ancak çocuğun asosyal ve kendine güvensiz bir birey olarak yetişmesine de göz yummamak lazımdır.
Tekrar üstüne basa basa söylüyorum, anne babalar bu konuya çok özen göstermeli ve interneti yeteri kadar ve doğru kullanmayı aşılamadır çocuklarına. Yoksa teknoloji bağımlısı bir nesil geliyor.