Çalışanlar ve gezmeyi sevenler için zamanlarının büyük bir bölümü trafikte geçiyor. Adana’da özellikle son yıllarda trafiğe çıkan araç sayısında artış gözleniyor. Yollar bu yoğunluğu artık kaldıramıyor ve özellikle mesai başlama ve bitiş saatleri trafik çekilmez, insanları geren bir hal alıyor. Bu çekilmezliğin üzerine bir de trafik kurlarını hiçe sayan, kendini yolların hakimi sayan kişilerin kendini bilmez kişilerin tavırları insanları daha da çileden çıkarıyor.
Trafiğin rutin akışı içinde o kadar garip olaylara şahit oluyoruz ki artık insan ‘pes’ diyor. Araba hangi durumlarda geçilir, şerit ihlal edilmeden başka kişilerin hayatlarını riske atmadan nasıl usulüne uygun yolculuk yapılır çoğu sürücünün umurunda bile değil. Önemli olan korna ve gaz onlar için. Diğerlerini yani sinyal, dörtlü, farlar sanki bunları süs olsun diye koymuş aracı tasarlayanlar. Bunlar sanki araca ait değil ve bunların araçta herhangi bir işlevi yok.
Bu tarz sürücüleri görünce insan ister istemez soruyor ‘o ehliyeti kasaptan mı aldın’ diye. Ehliyet alma konularında bir takım düzenlemeler yapıldı ancak yeterli değil. Tabi trafik ile ilgili ciddi cezalar da düzenlendi ancak bunlar da düşüncesiz sürücüler için kafi olmuyor.
Zaten bizim ülkemizde araç sürmeyi bile bilmeyen insanlar nasıl oluyorsa ehliyet sahibi oluyor. ‘ehliyeti alayım da nasıl olsa arabayı kullana kullana öğrenirim’ zihniyetinde çok insan var toplumda. Peki bu insanlar yani araç kullanmaktan bir haber bu insanlar nasıl oluyor da ehliyet alabiliyor?
Yollar zaten bu kadar aracı kaldıramazken bir de acemi sürücüler mi trafiği zora soksun?
Bu nedenle ehliyet alabilme kuralları silme bir şekilde baştan sona değiştirilmeli. Teorikten çok pratik önemlidir şoförlükte. Eğer aracı kullanmayı ve trafik kurallarını biliyorsa sürücü adayı ancak bu vasıflara sahipse işte o zaman alabilmelidir ehliyeti. İşte o zaman çıkmalıdır trafiğe. Öyle ‘ben test sınavından yüksek aldım, direksiyondan da iyi kötü geçtim, artık şoför oldum’ devri kapanmalıdır. Çünkü trafikte yaptığınız bir yanlış hareket sadece sizin canınızı değil diğer sürücülerin ve yanlarında yolculuk yapanları da etkiliyor. Bu herkesin can güvenliği için gereken bir uygulama bana göre. Tabi ki meydana gelebilecek bir kazanın önüne hiç kimsenin karşı durması mümkün değildir. Ancak gereken tedbirleri alarak ortaya çıkabilecek bazı zararları minimuma indirebiliriz.
Trafikte önemli sorunlardan bir tanesi de sabırsız, gereksiz sinirli şoförler… Adamların hiçbir şeye tahammülleri yok. Trafik kurlarını ihlal eder, uyarırsın birde haklı haklı üzerine yürümeye sana küfretmeye çalışırlar. Işıklar da bile tahammülleri yok. Bu nedenle trafikte araç kullanacak kişilerin bana göre bir de sinir testinden geçirilmesi ve tahammül gösteremeyen ve sinirlerine hakim olamayan kişilerin ehliyet almaları daha da zorlaştırılması güvenli trafik için gereklidir. Anlatmaya çalıştığım bunlar ve bunlar gibi sebeplerden ötürü ehliyet alma kuralları sil baştan yeniden düzenlenmeli, kimse kimsenin canına kast etmemelidir.