İnsanoğlunun, nakıs ve makus doğasından kaynaklı, tarih boyunca kendi başına getirdiği menfur felaketlerden dolayı üzüntü duyamıyor insan. Ne yazık ki, zekası oranında aklı olmayan ve çocuk aklından öte olgunlaşamayan insanoğlunun meçhul gelecek tarihinin de yine çalkantılar ve felaketler ile dolu olacağı şüphesiz. Sahip olduğu en büyük nimet zekasından ziyade aklı olan insanoğlunun, bu nimetin farkına vararak zekasına hükmetmesi; böylece parçası olduğu doğanın; dolayısı ile kendisinin varoluş ve işleyiş sistemi olan “kaos ve düzen” döngüsünü kırarak sadece “düzen”i, yani insan tabiriyle “doğru”yu ve “adaleti” seçmesi bu nakıs ve makus doğasını düzeltme ve başına getirdiği menfur felaketleri defetme imkanı sağlayacaktır.