Halkın büyük bir kısmının geçimini tarımdan sağladığı Karaisalı ırmak ve orman zenginidir. İlçe merkezinden hangi yöne doğru gidilirse gidilsin sonunda mutlaka bir doğa harikasıyla karşılaşılan Karaisalı, bir tarafta Toros Dağları, bir tarafta Çukurova, Kızıldağ ve Kaltak yaylaları ile çevrilidir. Diğer tarafta Gökçe Göl, Kapıkaya Kanyonu, Etekli Keçi Kalesi, Yerköprü mesire yeri gibi doğal güzelliklerin yanında Varda Köprüsü ve Büyük Roma Şehri Midilli’den kalma çeşitli tarihi eserlerinin yer aldığı ilçe, eko turizmi ve doğa sporları açısından büyük bir zenginliğe sahiptir. Bölge; trekking, dağcılık, yamaç paraşütü, balon, doğal hayat ve çevre etkinlikleri için son derece elverişlidir.
İlçede bulunan, henüz el değmemiş akarsu vadileri ve mağaraların korunması ve mutlaka değerlendirilmesi gerekiyor.
Ekolojik değerlerin, tarihi eserler gibi önem arz etmesi, somutlaştırılarak turizm faaliyetlerine konu edilmesi gerektiğine, bölgede gelir kaynaklarının çoğaltılması ve ilçe ekonomisinin turizm yoluyla büyütülmesinin büyük bir öneme sahiptir.
Karaisalı’nın unutulan değeri ve eşsiz bir doğal güzelliğe sahip olan Kapıkaya Kanyonu’nda doğaseverler çeşitli doğa yürüyüşleri yapıyor olsalar da kanyon ve potansiyeli yeterince değerlendirilememekte, iç turizm açısından bile bölge yeterince bilinmemektedir. En büyük eksiklik bu doğa harikalarının yeterince tanıtılamıyor olmasıdır. Tanıtımın iyi yapılması ve kaliteli hizmet üretilmesi durumunda Karaisalı yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayacaktır
Ancak, bölgeye kurulan Hidro Elektrik Santralleri (HES) ve Maden Ocaklarının tüm bu güzellikler için büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Çakıt, Körkün ve Eğlence Çayları üzerinde eskiden rafting yapılırken bu çaylar üzerine kurulan 5 adet HES nedeniyle vadi içindeki doğal hayat olumsuz etkilenmekte canlıların yaşam alanlarını terk ettiği bile ifade edilmektedir. Özellikle HES’ler için bölgede açılan yollar, doğal hayatı tahrip etmekte, çöplerden kaynaklı çevre kirliliği bölge için büyük sorun teşkil etmektedir.
Yine turizm potansiyeli çok yüksek olan Adana’nın ilçesi Karataş.
Bu ilçede turizm yatırımlarından nasibini almamış doğa harikası bir yer. El değmemiş güzellikleri ve göz alabildiğine uzanan kumsalları ile Türkiye’nin en büyük kuş cennetlerinden biri ve sulak alanları bulunan Karataş, gün geçtikçe fotoğraf tutkunlarının ilgisini daha fazla çekiyor.
Adana çevresinde birçok çift düğün öncesi ve sonrası dış mekân çekimleri için Karataş’ı tercih ederken, doğal güzellikler görenlerde iz bırakmakta. Karataş; fotoğraf tutkunları için, etiler escort
Akyatan kuş cenneti, harbiş kumsalında gün batımı, Magarsus antik kenti amfi tiyatrosu, tarım, liman, balıkçı tekneleri ve akla gelebilecek bütün doğal güzellikleri ile fotoğraf meraklılarına değişik seçenekler sunmakta.
Yılda ortalama 300 bin kuş göçü alan Karataş’ta bulunan lagünlerde konaklayan, değişik kuş türleri ve koruma altındaki birçok canlı, fotoğraf tutkunları için modellik yapmakta.
Harbiş kumsalında gün batımı yeni evlenen çiftlerin en çok kullandığı alan olurken, balıkçı barınağı ve balıkçı tekneleri ile doğa ve kuş fotoğrafçılarının özellikle tercih ettiği Akyatan Lagünü ve kuş cenneti, Tuzla lagünü, Ağyatan lagünleri fotoğraf tutkunlarının vaz geçilmez durakları bahçelievler escort haline geldi. Adana’nın kuzeyinde ve güneyinde yer alan Karaisalı ile Karataş ilçesinin coğrafi konum ve doğal yapısıyla tarımsal üretime, hayvancılığa ve ormancılığa oldukça elverişli ilçeler.
Karataş ve Karaisalı’da iç turizme dönük çalışmalar da bile büyük bir eksiklik yaşandı, mevcut turizm potansiyelinin yeterince değerlendirilemedi. Bu ilçelerdeki turizm potansiyeli, bostancı escort Karaisalı ve Karataş’ı sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında üst sıralara taşıyabilecek büyüklüktedir. Turizm Bakanlığı ve yetkililer bu ilçelere kör bakmamalı gereken yatırımları yapmalıdır.